4 Aralık 2008 Perşembe

Doğum Gününe Kol Saati Hediyesi

Geçen sene lisedeyken başıma bir olay geldi. Kız arkadaşımın güzel bir kol saati yoktu. Bu yüzden sürekli olarak zamanı ayarlayabilmek ve eve geç kalmamaya dikkat etmek mecburiyetindeydi. Bundan da çok şikayetçi idi. İki gün sonra doğum günü vardı. Hemen bir ona şık saat almalıydım. Şöyle güzel bir bayan kol saati, çok da makbule geçebilirdi, fakat nasıl? Eve gider gitmez hemen bilgisayarın karşısına oturdum. Saatleri araştırmaya başladım. Aman Allah’ım neler görüyordum; bir sürü marka saat vardı, hem de ne saatler... En popülerleri İsviçre patentli olanlardı. Bayan ve erkek kol saatleri o derece kıymetli ve nefistiler ki… Hakiki altın aksesuarlı, pırlantalı erkek, bayan, çocuk saatleri, çeşit çeşit, ne var ki fiyatlar bana göre oldukça pahalı idi. Fakat internetteki fiyatlar piyasa fiyatlarına göre yüzde 20-25 daha ucuz. Özellikle ilgimi çeken, arkadaşlarıma da önerdiğim site ise Google’da "saat"diye arama yapıldığında 2. sayfada çıkıyor.

Bu çeşni içinde ben şaşkın fakat bu fiyatlar karşısında çaresizdim. Saat almak fikrinden tam vazgeçiyordum ki bir tesadüf oldu. Evde bizlerle birlikte Teyzem de kalıyordu. Odasındaki çekmeceyi tesadüfen açtığımda içinde bir kutu vardı. Kutuda da bazı takıları ve bir de kol saati vardı; hem de ne saat. Kordonu halkalı üstünde ufak ufak pırıltılı taşlar çok değişik ve şık bir kol saati. Teyzem Konservatuarda öğretmendi. Halen de İstanbula annesinin yani anneannemin yanına gitmişti. Yaz sonunda döneceğini biliyorduk. Ben saati kutudan aldım. Niyetim kız arkadaşıma sürpriz yapmak, doğum günü hediyesi olarak ona layık bir saat vermekti. Zaten nasıl olsa Teyzem dönene kadar onu ne yapar eder yerine koyardım. Saati güzelce paketledim. Bir gün sonra doğum günü idi, artık rahatlamıştım.

Ne var ki ertesi sabah Teyzem sürpriz bir şekilde geri dönmez mi! Konservatuarda özel konseri varmış, haber almış ve erken sürpriz dönüşünü yapmıştı. Çok bozuldum. Elim ayağım titremeye başladı. Biraz sonra korktuğum oldu. Odasından çıkmış saatini bulamadığını söylüyordu. Dayanamadım “Sen bulamamışındır odandadır ne olacak” gibi laflarla odasına yürüdüm. Arkamdan geliyordu, saati ambalajı ile birlikte içinden çıkaramadan verdim. Gözlerime bakıyor, cevap arıyordu. Bende oturdum her şeyi anlattım. Rahatlamıştım ama bizim mükemmel planda suya düşmüştü. Teyzemde çok üzülmüştü. Hatta beni teselli bile etmeye kalktı.

Sonrada hadi kalk gidiyoruz sana istediğin, kızında yaşına daha uygun, devamlı kullanabileceği bir saat alalım, bu saat zaten çok pahalı dedi. Hakikaten de saatçileri dolaştık bir genç kızın sürekli takabileceği, uygun çok daha ucuz bir kol saati aldık. Güzel bir paket yaptırdık, istediğim olmuştu ve kız arkadaşımın doğum günü hediyesini verebilmiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder